Elmalı Tart

Un kurabiyesinden yola çıkıp elmalı tartla bitti dün akşamki maceramız... Malzemeyi yanlış kullanınca un kurabiyesinden vazgeçmek zorunda kalıp uydura uydura bu tarifi elde ettim ama sonuç tam da istediğim gibi oldu. Umarım siz de beğenirsiniz...

Malzemeler:

3 su bardağı un

3/4 su bardağı pudra şekeri

3/4 su bardağı eritilmiş tereyağı

Yumurta büyüklüğünde yumuşatılmış tereyağı

1 yumurta

Yarım paket kabartma tozu

Yarım paket vanilya

Üzeri İçin: 4 orta boy elma, pudra şekeri

Hazırlanışı:

Önce eritilmiş tereyağı, un ve pudra şekerini bir kabın içinde biraz karıştırın. Yumuşak tereyağını da fındık kadar parçalar halinde ekleyin. Karışımı iki elinizin arasında ovuşturarak tereyağını hamura yedirin. Topaklı, kumlu bir görünüm elde edeceksiniz. Bir kenarda çırptığıınız yumurta ile kabartma tozu ve vanilyayı da ekleyin. Elinizle hamuru yoğurun. Tam tutmayan, elinizle sıkınca tutmuş gibi görünen ancak elleyince dağılan, merdaneyle açılamayacak cinsten bir hamur olması gerekli.

Orta boy bir borcam ya da fırın kabını yağlayın, bu hamurun dörtte üçünü elinizle bastıra bastıra kaba yayın. Üzerine kabuklarını soyduğunuz ve dilimlediğiniz elmaları yanyana sıralar halinde yerleştirin. Eğer elmaları hamura sokmakta zorlanıyor ve elma dilimlerinin kırılmasına yol açıyorsanız, hamur üzerinde elmayı yerleştireceğiniz yerlere bıçakla küçük kesikler atarak aralara elmaları sokmayı deneyin. Daha kolay olacaktır. En üste de hamurdan kalan kırıntıları şekil vermeden serpin. Üzerine hiç bir şey sürmüyoruz. 180 derece fan+alt-üst ayarında üzeri kızarana kadar pişirin. Fırından alıp biraz ılıyınca üzerine pudra şekeri serpin. 

Afiyet olsun..

Haftasonu Önerisi: Hamamönü'nde Mantı ve Kahve Keyfi

Havalar son son iyi giderken, hafta içi izin alıp gezdim tozdum azıcık. Yediğim içtiğim de sizin olsun, gezip gördüğüm de diyerek arayı uzatmadan paylaşıyorum.. 

Ankaralılar bilir, Ankara'da pek bir gezilip görülecek yer yoktur. Eymir, Mogan, Anıtkabir dedin mi dördüncü bir yer bulmak zorlaşır misafiri götürecek. O yüzden de AVM sayısı, İstanbulu, İzmiri üçe beşe katlar Ankara'nın, AVM'lerin büyüklükleri de öyle... O yüzden Hamamönünün yeni halini görünce demek ihtiyacı varmış Ankara'nın dedim. Cebeci de 25 yıl oturmuş biri olarak iyi bilirim ben oraları. Hacettepe Üniversitesinin yurdu sayesinde üç beş derme çatma cafenin yer aldığı daracık sokaklarında, gece konduların arasında çürümeye terkedilmiş tarihi Osmanlı evlerini ve camileri farketmezdiniz bile eskiden. Altındağ belediyesi sonunda buralara el attı da, tarihi doku yeniden can kazandı. Açıkçası umduğumdan iyi olmuş. Daracık sokaklar içindeki bir kaç tarihi handa bulunan türlü türlü resim ve ebru atölyesi, belediyenin sanat galerisi, küçüklü büyüklü sergiler gezmeye değer. Semtin ruhuna uygun olarak, mantıcı ve gözlemeciler çokça. Kendi yediğim yerin mantısı göze hoş görünse de daha iyilerini yediğimi itiraf etmeliyim. O yüzden mekan ismi vermiyorum. Ama yemek yemek için seçenek çok. 

Ankara'ya yolunuz düşerse ve otantik mekanlardan hoşlanıyorsanız, gidin gezin, devamlı açık olan belediye sergisinden bir kaç el emeği takı alın (ki fiyatları çok uygun), mantı yiyin ve çay ocaklarında çay için. 

Unutmadan bir de Ankara'nın meşhur kedilerini sevin :)) Herkese iyi haftalar...

Doğum günü kaçamağı...

Tarifi yakında  :) 

Çocuklar İçin Sağlık Dolu Makarna :))

Makarna suyunun atılmasına kıyamayanlardanım ben. O yüzden bu tarifte makarnanın suyunu da kullandım. Tereyağını kızdırmadım ve tuzsuz lor kullandım. Herşeyiyle çocuklara gönül rahatlığıyla yedirilebilecek hem sağlıklı hem lezzetli bir makarna oldu. Kendinize aynı tarifi tuzunu artırarak ve biraz kavrulmuş dolmalık fıstık ekleyerek denemenizi tavsiye ederim ....

Herkese şimdiden iyi bayramlar...

Malzemeler:

1/3 paket makarna
2 yemek kaşığı lor peyniri
1 fındık büyüklüğünde tereyağı
bir kaç dal taze fesleğen
makarnanın haşlama suyu

Hazırlanışı:

Makarnayı, haşlanınca bir bardak suyu geriye kalacak kadar suyla pişirin. Ocaktan aldığınız makarnanın içine tereyağını ekleyip, kendi sıcağıyla eritin. Bir bardak kadar ayırdığınız suyun içine iki yemek kaşığı lor peynirini, ve bir kaç dal ince kıyılmış fesleğeni ekleyin. Bir kaç dakika ocakta kaynatın ve makarnaya karıştırın. İşte bu kadar, afiyet olsun ...

 

Çıtır çıtır ev yapımı tuzlu bisküvi...

Tatil bitti döndük kürkçü dükkanına. Bilgisayarın başına geçip de karıştırmaya başlayınca yeni yeni güzel tarifler de sıraya dizildi. Bu cipsleri limonlu kek, kase olarak yapmış, içine de salata koymuş. Benim vaktim olmayınca hızlıca tuzlu bisküvi-cips olarak hazırlayıverdim. Hem çayın yanına hem de çocukların eline tutuşturuvermek için çok uygun...

Gelelim tarifine... Unu bana az geldi ben ekledim. o şekliyle veriyorum tarifi. Elinize yapışmayacak kadar un ekleme yapabilirsiniz. Bir de çocuğa yedirmek için yapınca biber koymadım ben aklınızda bulunsun... Afiyet olsun...

Malzemeler:
2,5 su bardağı un
1 çay bardağı su
yarım çay bardağı zeytinyağı
1 adet yumurtanın sarısı
8-10 dal dereotu
1 yemek kaşığı çörek otu
1 yemek kaşığı susam   
1 tatlı kaşığı kırmızı biber
1 tatlı kaşığı kuru nane   
1 tatlı kaşığı tuz      

Hazırlanışı:
Tüm malzeme karıştırılarak yoğurulur. Unlanmış tezgahın üzerinde oklavayla bisküvi den biraz daha ince olacak şekilde açılır. İster kalıpla ister bıçıkla kesilir. Ben gayet şekilsiz yaptım acele kendimiz yiyeceğimiz için. Yine de güzel oldu. 180 derece statik fırında (alt-üst- fansız) pembeleşene kadar pişirilir.

Afiyet olsun...

Ankarada Bir Farklı Adana Kebapçı: Adanalı İsmail Usta

Ne zamandır vakit bulup bloğa bir tarif koyamadım. En azından ne zamandır aklımda olan ama bir türlü başlayamadığım "nerede ne yenir" serisine başlayım dedim. Malum ramazan ayı.  Hele de havalar böyle sıcak olunca dışarıda iftar gibisi yok. Bu vesileyle bugün Adanalı İsmail Usta'yı önereceğim Ankaralılara.

Ben Adana kebabı sevmem aslında. Çünkü yediğim tüm Adana kebaplar tıkış tıkış bir kıymanın çöpe geçirilmiş halini andırıyordu hep. Burada yiyeceğiniz Adana kebap ise çoğunlukla karşılaştığınız tadın dışında yumuşak ve ağızda dağılan bir kıyması var. Damak tadınız klasik Adana kebaba alışkınsa ve değiştirmek istemiyorsanız tavsiye etmem ama benim beğendiğim tek Adana Kebapçı bu. Yanında gelen mezeler ve ustanın güler yüzü de faizi oluyor. Ben sevmem ama özellikle közlenmiş sarımsağı tavsiye ediyor yiyenler. 

Unutmadan Adana dışında çöp şiş de yapıyorlar. Onu da tavsiye ederim.

Bu da internet adresi: Adanalı İsmail Usta

Ramazan boyunca bir kaç mekan önerisi daha geliyor....

Cevizli Havuçlu Kek

Bu aralar habire kek börek çörek yapıyorum. Ufaklığa bir şey yediremeyince bir de şunu deneyim bir de bunu deneyim derken habire yapıyorum da yapıyorum. O yine yemiyor ama ben kilo aldım :)) Bizimki kek sevmediğinden kalıpla kesilecek cinsten bir şey yapayım da belki hoşuna gider dedim. Yine yediremedim :)) Ama tarif çok süper oldu. Aşağıdaki resimde yanık gibi göründüğüne bakmayın. Çok acele çekilmiş kötü bir resim oldu. Fotoğrafın görünüşüne aldanmayın, yapın mutlaka. Zaten çok pratik. Ben öyle zor işlere gelemem :) Kesinlikle tavsiye ederim... Tarif aşağıda...

 

Malzemeler:
3 su bardağı un
4 yumurta
2 orta boy havuç
1 avuç ceviz
1,5 su bardağı şeker
1 su bardağı süt
1/2 su bardağı ayçiçek yağı
1/2 su bardağı eritilmiş tereyağı
kabartma tozu

Hazırlanışı:

Havuçu rendeleyin. Cevizi irice dövün. Tüm malzemeyi  iyice çırpın. (Ya da el blender'ınız varsa havucu dilimleyerek, cevizi bütün bütün ekleyip, tüm malzemeyi blenderdan da geçirebilirsiniz, ki ben kolayına kaçıp öyle yaptım.) Karışımı yağlanmış ve hafif unlanmış geniş bir borcama ya da orta boy bir tepsiye dökün.  180 derece fırında pişirin. İşte bu kadar...Afiyet olsun..

Puf Puf Poğaça

                                         

Malzemeler:
3 su bardağı un
yarım su bardağı erimiş tereyağ
1/4 su bardağı ayçiçek yağı
1 çay kaşığı tuz
1 paket kabartma tozu
1 su bardağı yoğurt
içine: peynir-maydonoz

üzerine: yumurta sarısı, susam-çöre otu












Hazırlanışı:

Tüm malzemeyi iyice yoğurun. Hamurdan ceviz kadar toplar koparıp elinizle bastırarak yuvarlak şekilde açın. Bir kenarına iç harcını koyun. Yarım ay şeklinde kapatıp kenarlarını elinizle hafifçe bastırın. Yağlanmış tepsiye dizin. Üzerine yumurta sarısı sürdüğünüz poğaçaları susam veya çöreotuyla süsleyin. 180 derecede fırının fanlı ayarında pişirin. Afiyet olsun...

Meyveli Kuplar

 Uzun zamandır birşeyler yapıp kimseyi eve çağırmıyordum. Bu hafta sonu eski dostlarla olmak iyi geldi.  Menüde;

• peynirli poğaça (tarifini bu linkten bulabilirsiniz) ( tarifteki kıymalı; buradaki peynirli)
• damla çikolatalı-fındıklı muffin (tarifini bu linkten bulabilirsiniz) (tarifteki kakaolu; buradaki sade) 
• kumpir
• tavuklu sarma
• meyveli kup vardı.

Kumpir ve meyveli kupu ilk kez yaptım. 

Bu gün meyveli kup tarifini paylaşacağım. Bir dahakine de kumpiri inşallah...

Önce bir resimlere bakın, tarif aşağıda  :)

 Meyveli Kuplar:

Malzemeler:

2,5 su bardağı süt

3 yemek kaşığı un

yarım su bardağı şeker

1 paket vanilya

7-8  adet bisküvi

1 avuç fındık

çilek, kivi, muz

Hazırlanışı:

Süt, un, şeker ve vanilyayı karıştırarak muhallebi kıvamında pişirin. Bardaklara bir kaç kaşık muhallebi koyun. Üzerlerine bir kaç çilek, kivi ve muz parçası koyun. Meyvelerin üzerine birer bisküviyi iri iri parçalar halinde ekleyin. Daha sonra bardaklara tekrar bir kaç kaşık muhallebi ekleyin. En üste meyve, bisküvi parçaları ve iri kırılmış fındık ekleyerek bardağı tamamlayın. Gayet hafif ve lezzetli, üstelik de şık bir tatlınız olacak.... Afiyet olsun...

Yumuşacık Kurabiye

Sonunda istediğim gibi bir kurabiyem oldu. Kıyır kıyır ağızda dağılan bir kurabiye. Üstelik yapımı da çok kolay ve çok az malzemeli. Ne yumurta ne kabartma tozu ne şeker... Tarifi kayınvalidemden... Mutlaka deneyin derim ben. İçine kırılmış fındık da çok yakışır diye düşündüm. Bir dahakine öyle de deneyeceğim.

Malzemeler:
1 su bardağı ayçiçek yağı
1 paket kremşanti (Kutudan çıkan 2 paketten sadece biri)
3 su bardağı un
Üzeri için:
1 yemek kaşığı pudra şekeri
1 çay kaşığı tarçın

Un, kremşanti ve yağı birlikte yoğurun. Hafif yağlanmış ya da yağlı kağıt serilmiş tepsiye yarım ceviz büyüklüğünde toplar yaparak dizin. 180 derecede kısa süre üzerleri pembeleşene kadar pişirin. (Hemen pişiyor kontrol etmeyi unutmayın) Diğer tarafta pudra şekeri ve tarçını karıştırın. Fırından çıkan kurabiyelerin üzerine gezdirin. İşte bu kadar. Afiyet olsun...

Ayva Tatlısı

Ayvanın bol olduğu bu günlerde sıkça yapılan, en hafif tatlı ayva tatlısı... Sevmeyenine ben pek rastlamadım. En önemlisi de malzemenin ölçüsü mölçüsü yok. Herşey damak tadı. Yapımı kolay yani ama iş, kıpkırmızı rengini verebilmekte. Değişik yöntemlerle kızartanlar var bu tatlıyı. Gıda boyası, pancar vb.. Ben ayvamın iyi olmamasından dolayı kıpkırmızı bir tatlı elde edemedim ama yine de tiyolarımı paylaşayım dedim... Ben kırmızı rengi, nar taneleri ve vişne ile verdim. Hafif bir mayhoşluk verdi ama çok da beğenildi o yüzden.

Malzemeler:

Ayva

Şeker

Su

2-3 tane karanfil

Kaymak

Ceviz

Rengini vermek için 3-4 nar tanesi ve varsa 1-2 vişne

Soyulmuş ayvaları ortadan ikiye bölün, içlerini oyun ve tencereye dizin. Ayvaların alt kısımlarını da azıcık keserek tencereye tam oturmalarını, yerlerinden oynamamalarını sağlayabilirsiniz. Üzerlerine toz şekeri iyice kaplayacak şekilde gezdirin.  Tencereye ayvaların üst kısmına gelecek kadar su koyun. Tencerenin içine karanfilleri, nar ve vişne tanelerini ekleyin. Tencerenin ağzını kapatıp önce yüksek ateşe oturtun. Suyu kaynayınca altını kısın. Ara sıra suyunun tadına bakarak ayvaların üzerine ve tencerenin içine şeker ilave edin. Nar ve vişneden dolayı biraz mayhoş bir tadı olacaktır, bu yüzden bir kaç kez şeker eklemeniz gerekebilir. Ayvalar yumuşayıp, renkleri dönünce ve suyu iyice ağdalanınca altını kapayın. Ayvalar soğuyunca içlerine birer tatlı kaşığı kaymak ve üzerlerine ceviz ile ikram edebilirsiniz.

Afiyet olsun...